Milletlerarası Endülüs l. Kongresi

31 Temmuz 2006

Milletlerarası Endülüs l. Kongresi

 

Milletlerarası Endülüs l. Kongresi İspanya’nın güneyinde Algeciras (Ceaire) şehrinde 1-3 Eylül 1989 günlerinde yapıldı. Kongreye İspanya, Fas (Marok), Tunus, Türkiye,Cezayir, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan, Mısır, Fransa, Almanya gibi ülkelerden İlim adamları katildi. Türkiye'den M. Ü. llahİyât Fakültesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Suat Yıldırım İle  Ali Özek İştirak ettiler.

Bu bilimsel toplantıda: Endülüs tarihi, Endülüs ilim ve sanatı, tarihî eserleri, şimdiki durunda ve İstikbalde Endülüs’teki yerleşim, çeşitli ülkelerine dağılmış bulunan Endülüslülerin  meseleleri, Horlskilerln (endülüsten sürülmüş veya hicrete mecbur kalmış olanların) kültürü konularına dair bildiriler sunulup tartışıldı.

Toplantıyı organize eden, İspanya asıllı Müslümanların kurmuş olduğu Pundacion İslâm y Al-Andalus isimli  müessesedir* Bu müessese Endülüs Eğitim ve Bilim Bakanlığının 23 Ocak 1987 tarihli kararıyla kültürel bir kuruluş olarak resmen kabul edilmişti. Bilindiği üzere Franko döneminden sonraki yeniden yapılanmada İspanya 17 özerk bölgeye ayrılmış olup, bunların en önemlisi İspanya ahalisinin beşte birinden daha fazlasını (40 Üzerinden 9 milyonunu) barındıran Andulucia (Endülüs) bölgesidir. Bunlardan

Bayrağı, marşı, mahalli ahalinin seçtiği valileri vardır.  İspanya da , İslam resmi din olarak iki ay kadar önce tanımış olup, bu konuda 3. Avrupa devleti olmuştur. İspanya da bu müesseseden başka İslami kuruluşlarda bulunmakla beraber, bu Pundaclon en düzenli çalışanlara biliniyor. Endülüs İslâm kültür mirasını yenileme ve İhya etme maksadıyla 11*7 -1985' den beri faaliyet göstermektedir* Müessesenin Setilla, Granada, Kurtuba (Corduba), Murcia, Malağa, Aîmeria, Algaciras, Haris gibi Endülüs İllerinde şubeleri bulunuyor. Bu Fundacion "İslâm dinini Endülüslülere tanıtmak ve Endülüs medeniyetini güncelleştirmek için bir matbaa kurmuş olup bu gaye ile aylık Lameli adlı (İspanyolca) araştırma dergisi çıkarmaktadır. Kur'an-ı Kerim, Arapça ve Endülüs kültürü öğretmek gayesiyle mezkur merkezlerde okul açma çalışmaları içindedir. 100 kadar Endülüslü Üniversite öğrencisine burs vermekte, diğer İslâmî cemiyetlerle temaslar kurarak muayyen meselelerde ortak  tavırlar almaktadır. Prensip olarak hiçbir devlet desteğini kabul etmemektedir.

İspanyolca, Arapça, Fransızca ve İngilizce dillerinden biriyle sunulan tebliğler, simültane (anında) tercüme edilip özel cihazlarla tercümesinden da izlenebilmiştir. Müessese İki yüz kadar misafirin yatma, yemek, gezi gibi hizmetlerini de başarıyle yürütmüştür. İspanya televizyonunun üç kanalında da yer verilen toplantı, Marok televizyon ekibi tarafından da üç gün islenmiş, gazete ve radyo muhabirleri kongreye katılanlarla mülakat yapıp demeçler almışlardır. Bu haber birçok İspanya gazetesinde çıkmıştır.

 

1 Eylül*de Tarifa Belediye Başkanı, 2 Eylül’de ise Âlcasares Belediye Başkanı kongreye katılanlara akşam yemeği vermiş, 2 Eylülde, asrımızda Endülüs davasının babası sayılan ve 1933’de şehit olan Aloazaresli düşünür

Blas Infante anılmıştır.

Sonuç bildirisinde alınan, kararlar arasında şunlar yer aldı:

Sevgi, kardeşlik ve barış ruhu ve tebliğ hareketine devam,

Endülüs İslam kültür mirasını İhtiva eden dokümantasyon merkezi kursa kurma ve Endülüs çalışmalarını yayınlayan bir periyodik bülten çıkarma,

Arapçayı yaygınlaştırma

Afganistan, Bulgaristan, Filistin’de ve dünyanla her tarafında müslim olsun gayr-i müslim olsun bütün mazlumlarla dayanışma İçinde olunduğunun açıklanması, (Bulgaristan meselesini anlatırken müessesenin İleri gelenlerinden İspanyol tarih uzmanı Abdurrahman Medine, asırlar boyunca Osmanlı Türk devletinden hep iyi muamele görerek bugüne ulaşmış olan Bulgarların, şimdi Müslümanların İsimlerini değiştirme ve en temel dinî hüviyetlerini imha edip Müslüman hüviyetlerini giderme ve sürme tarzındaki çalışmalarını nefretle karşıladıklarını bunun tıpkı Endülüs’te beş yüz sene önce zalim ve sömürgeci İspanya Krallığı Hıristiyanlarının yaptıkları hareketin tekrarı olduğunu dile getirmiştir) Fundacion 1991’de Rabat’da 2. kongresini yapmayı da kararlaştırmıştır.

*

Benzer Konular

TÜRKİYE’DE SÜRÜP GİDEN İDEOLOJİK TARTIŞMALAR

Türkiye’de Demokrasi, Cumhuriyet, Laiklik ve Atatürkçülük üzerinde yapılan tartışmalar aslında “karaltıya taş atmak” veya “olmayan bir şeyi hayal ederek var sanmak” gibi oldukça gülünç ve hatta ilkel bir davranış biçimidir. Bir başka ifade ile “Belli bir inancı veya hayat anlayışını benimseyip, herkesin kendisi gibi düşünüp yaşamasını istemektir” ki her iki davranış biçimi hem zararlıdır ve hem de özellikle yaşadığımız asrın demokrasi, insan hakları, din ve vicdan hürriyeti gibi ana prensiplerine aykırıdır. Fakat ne yazık ki bunlar 21. Yüzyıl Türkiye’sinde fiilen yaşanmaktadır.

ZEKÂT KİMLERE VERİLEBİLİR?

ZEKÂT NERELERE VERİLEBİLİR? Zekâtın nerelere verileceği Tevbe Sûresi’nin 60. ayetinde şöyle anlatılır: Zekâtlar Allah’ın emrettiği bir farz olarak; 1. Yoksullara, 2. Düşkünlere, 3. Zekât toplayan memurlara, 4. Gönülleri İslâm’a ısındırılması düşünülen kimselere, 5. Esirlik ve kölelikten kurtulmak isteyen esirlere ve kölelere, 6. Borcuna karşılık malı olmayan borçlulara, 7. Allah yolunda çalışanlara(cihd edenlere), 8. Parasız kalmış yolculara verilir.

KUR’AN’IN MUHTEVASI

Kur’ân, tüm kâinattan bahseder. Bu itibarla Kur’ân’ın mevzuuna göre tarifi şöyledir: Kur’ân, kâinatın geçmişini, şimdiki halini ve geleceğini anlatan bir kitaptır.